DOLANIP DURAN BUNALTI
Hepimizin bir hikayesi var. Hiç kimseninkini küçümsemiyorum, bu bendeki bunaltı ne zaman patlayacak, diye düşünüyorum. Ve bekliyorum.
Öyle bir şeyle karşı karşıyayım ki monotonluk, sorumluluklar, geçirdiğim rahatsızlık… Dişlerimi sıkıyorum, yalnızlık tek başınalık… Aklımda ve bedenimde devleştiriyorum sorunları. Bir iç çöküş yaşıyorum.
Öyle bir şeyle karşı karşıyayım ki monotonluk, sorumluluklar, geçirdiğim rahatsızlık… Dişlerimi sıkıyorum, yalnızlık tek başınalık… Aklımda ve bedenimde devleştiriyorum sorunları. Bir iç çöküş yaşıyorum.
Aslında düşünüyorum da hepimiz aynı hayatları yaşıyoruz, zamanlar ve yollar farklı ama aynı yerden başlayıp aynı yöne doğru sıralı bir biçimde gidiyoruz.
Bazen beni yanlış tanıyanlar var ve olacak da. Kendini bir şey sanan, ukala, kendini beğenmiş biri gibi görenler; aslına bakarsanız kendimi hiçbir halt sanmam, sanmıyorum. İhaneti gördüm, ölümün kara yüzünü öptüm, acının tarifini yaptım.
Yalnız kaldığımız zamanlar, eve gelip üstümüzü değiştirip, ev haline büründüğümüz asıl halimiz. Kalan zamanlarda birbirimizle oynuyoruz.
Yaşamda asıl olan acıdır, yaşamın güzel yanı acılar arası mutluluklardır. Zannedersiniz ki asıl olan mutluluktur ama öyle değil, aslolan acılar arası mutluluk. Annemizden dünyaya gelirken gülerdik, öyle olsaydı.
İşte yeni bir gün doğuyor, gün görmemiş omuzların da yeni bir güne uyanıyor. Bugün ne yapacağını, dün neler yaptığını düşünüyorsun. Güzel olan her şeyi özlüyorum, yırtıp tüm kabuslarımı yüreğime uzanan vicdanımı yeniden severek yelken açıyorum kelimeler diyarına.
Söz uçar yazı kalır. “Söz bir kuşa benzer.” iki dudağın arasından çıkıp uçar gökyüzüne. Konacağı yeri arar ve bulur. Bulduğunda kalır yürekte, ait olduğu yeri bilir. Pusulası asla şaşmaz, konakladığı yürekte çırpınıp durur, ne silinir ne kaybolur. Ses olarak, düşünce olarak dolanır durur. Bazı kelimeler vardır kılıçtan keskindir.
Şükran Güvenilir
www.hayatadokun.net ' ten alınmıştır.
Comments