ATEŞ'LE DANS: Mathilda'ya Mektuplar
“Sevgili Mathilda,
Bundan yıllar önce küçük bir çocukken yaptığım bir yanlışın hala hayatımı etkilemesi ne garip değil mi? Hala o hatanın bedelini çok ağır bir şekilde ödemek fazla acımasız! Belki… Belki o virajı dönebilirdim, biraz daha çaba harcayarak bunu başarabilirdim ama ben her daim yaptığım gibi kaçmayı tercih ettim. Yıllar sonra hala canımın yanması, kabuk bağlamış yaralarımın yeniden açılması, benim kanayan yaraların kanamalarını durdurma çabalarım anlık bir şekilde işe yarasada…
Ah Mathilda! Yıllar gözyaşlarımı kurutmuş olsa da hala gözlerimin yaşardığını hissedebiliyorum. Artık hiç şansım kalmadı, her şey bitti. Oysa yıllar önce ne hayallerim vardı! Hayatta bir şeyleri elde etmek istiyorsan onun için ciddi bir savaş vermek gerekir. Yenilgiyi kabullenirsen, işte o gün daha çok kaybedersin!
Bir insanın havasız en fazla 5-10 dakika arasında yaşadığını biliyorsun Mathilda ve beni düşün, çok uzun yıllardır yaşıyorum ‘Hava’m olmadan!
Son günlerde onu artık tamamen kaybettiğimi daha iyi anlayacağım olaylar dizisinde, kalbim bir kez daha milyonlarca parçaya ayrılıp, amaçsızca savruldu. Her ne kadar iyi düşünmek için çabalasan da bazen olmaz…
Gökyüzü bulutlu, dışarısı kasvetli bugün…
Tek söyleyebildiğim “Keşke…” ve en acı olan da bu Mathilda!
Sen gittiğinden bu yana her şey o kadar değişti ki, her şey o kadar arapsaçına döndü ki Mathilda! Hala kabullenemiyorum birçok şeyi ama elimden hiçbir şey gelmiyor. Keşke her şey yıllar öncesi gibi olsaydı. Burada, yanı başımda olsaydın yine eskiden olduğu gibi.
Bazen yaralar sanki durdukça daha çok kanıyor gibi Mathilda! Beni buralarda yalnız bırakıp neden gittin! Umarım olduğun yerden memnunsundur. Umarım orada en büyük huzuru yaşıyorsundur.
Bazen söylenecek söz kalmaz Mathilda! Ben şuan o noktada bir başıma öylece bekliyorum…
Sevgilerle Güneş”
Hazal Yönet
www.hayatadokun.net'den alınmıştır.
Comments