Öyleyse... Oyuna Devam

Gerçek hayatın okulda öğretildiği gibi olmadığını yedi yaşında öğrenmiş bir çocuktum. Cin Ali serisi vardı o zamanlar. İlk sayıları siyah beyaz, okumayı sökmeye başladığımız dönemlerdeki sayısı, ödül olarak düşünülse gerek, renkliydi. Bir ara paragraf… Evet, senin de tahmin ettiğin gibi bu yazı kafa dağıtma maksatlı yazılmıştır. Evet, nerede kalmıştık? Cin Ali çöp adamlardan oluşan resimli bir seriydi. Kız kardeşim okula başladığında ise Tonton Ahmet’ler çıktı piyasaya. O da resimli; kilolu, şişkin yanakları alan bir çocuğun olduğu seriydi. Galiba sıkça kilo alıp acilen semirmem ve sonra hızla kilo verip çöp gibi olabilmem bu arada kalmışlığın sonucuydu. Aman, ne analiz! Okul demişken okuma yazmayı öğrendiğim o ilkokul günlerine dönmem gerek tekrar. Öğretmen, yazma pratiğini geliştirmemiz için ad ve soyadlarımızı bir sayfaya donatmamızı istediğinde yaptığım şuydu: Adım ve soyadımı oluşturan harflerden sadece sessiz harfleri kullanmak ve komple bitişik şekilde yazmak… Ö...