Kadın Sünneti
Hepimiz günlük hayatımızda çeşitli düşünce ve sözlerimizi, inançlarımızı açıklamaya ve onları uygulamaya koymaya calışır, bununla kalmaz, onları kendimize göre mantıklı bir kalıba sokar ve çevremizdeki insanlara sunmaya calışırız. Öyle ki artık bu olay bir kültürün birçok unsurunun arasında yer alır. Bu neredeyse insan olmanın getirdiği ve kaçınılmaz olan bir davranıştır. Peki ya bu davranış kesinlikle kabul edilemez ve hatta kadınlık hakkımıza aykırı bir durum hale gelir ve hayatlarımızı tehlikeye sokucu boyutlara ulaşırsa?
Nitekim, kadın sünneti uygulaması ülkemizde Güneydoğu Anadolu bölgemizde devam etmektedir. Üstelik “yüzyıllar boyu devam eden bir geleneğin parçası olarak ve büyükler istediği için”. Türkiye’de bu uygulama diğer ülkelere nispeten az görülse de bu vahşi uygulamaya tabi tutulan kişiler ve bu olayın onların yaşamları uzerindeki etkileri bizim kanayan bir yaramızdır.
Aslında kadın sünnetinin sorun olmasının nedeni bu uygulamanın “birilerinin işine geldigi süreç (bakınız: ataerkil toplumsal değerler yapısı)” dahilinde hastalıklı bir kalıba oturtulması süreci içerisinde klitorisin kişisel mutluluğu engelleyici bir etken olarak öne sürülmesi.
Bunun yanında kadın sünnetinin genel neden ve sonuçlarını şöyle sıralayabiliriz:
Bu nedenler bazı kültürel düşünce ve davranışların hastalıklı bir kalıba oturtulması sonucu meşrulaştırılmıştır. Böylelikle kadın sünnetinin, bekaretin ve aile onurunun korunması amacıyla uygulandığı ve bunun bir takım ahlaki, dini ve cinsel unsurlar yoluyla meşrulaştırıldığı gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra beden temizliği gerekçesi de öne sürülmektedir. Kadınlık organının tam takır yerinde olması bedensel bir kirlilik şeklinde gösterilerek, kadınların kadınlıklarından utanmaları teşvik edilmektedir! O zaman dünyada fazla temiz kadın yok mu?!
Ayrıca, özellikle Afrika ülkelerinde kadın sünneti kadınlar arasındaki sosyal bütünleşmeye ve kadınların ‘tek-vücut’ olmasına bir gerekçe olarak gösterilmektedir. Yine kadını bir cinsel objeye çevirmekle beraber ‘temizlenmeleriyle’ ancak sosyal bir varlık haline gelerek herhangi bir sosyal mekanizmanın parçası durumuna gelebileceklerini öne süren bir yaklaşım gözlemlenmektedir.
Dolayısıyla, kadına yönelik şiddet çeşitlerinden belki de en uç örneği bu sekilde meşrulaştırılmaktadır.
Ne olursa olsun bazı sosyal gerçekliklerle göz göze gelindiginde kadın sünnetinin bir takım feci sonuçları var: Doğumda yaşanan sorunlar, AIDS, Hepatit-B, kısırlık, jinekolojik sorunlar ve enfeksiyonlar, kanamalar, ve ölüm. Dahası psiko-seksüel sorunlar kimi zaman hiç bir yardım alınmaksızın ve sorun olarak görülmedikçe hayat boyu devam edebilmektedir. Dolayısıyla, kadın sünneti gibi bir uygulamanın kurbanı olan herkes hemen duygusal ve fiziksel muayeneden geçmeli ve travma etkileri en azından hafifletilmelidir.
Sevgi ve Saygılarımla,
Özge Burgut
www.hayatadokun.net ' ten alınmıştır.
Comments