Tedirginliğin Kadınlığı: Masturbare

    

Türk sinemasının en sansasyonel filmlerinden biri olan Berlin in Berlin'den ne hatırlıyorsunuz?
İtiraf edin... Aklınıza ilk gelen, esas kızın mastürbasyon sahnesi... Aktrisin aylarca eleştirildiğini de manşetlerden takip ettik;
ancak film “uluslararası ödül” aldığında, üstü kapatılmış ve “unutulamaz” sahnede yaşananlar, hayatın yüzleşemediğimiz gerçeklerinden biri... Öznenin salt “kadın” olmasından, Berlin in Berlin; o dönem de, bu dönem de kabul edilmedi, ayıp sayıldı, eleştirildi ve kınandı.

Erkekler için “olmazsa olmaz” bir eylem olan mastürbasyon, bir önceki paragrafta da üstünkörü bahsedildiği gibi, kadınlar için hala bir tabudur. İnsanların ergenlik döneminden itibaren üremeye başladığı bilinir. Peki ergenlik dönemine giren kız ve erkekler arasındaki fark nedir? Hemen açıklıyoruz; erkek çocukları 14 – 15 yaşından itibaren üreme hormonlarını (testesteron) her gün üretilirken, aynı yaştaki kız çocukları için bu durum (östrojen) ayda bir regl olduklarında gerçekleşir.
Peki; 4 ila 5 yaşlarında başlayıp, ergenlik döneminde tavan yapan ve hayatımız boyunca devam eden mastürbasyon gerçeği nedir?
Mastürbasyon kelimesi latince ''masturbare=(elle bozmak)'' fiilinden türemiştir. Günümüzde kullanımı; kişinin kendi kendine cinsellik yaşaması veya cinsel doyuma ulaştırması eylemidir. Bir başka ifadeyle; cinsel tepki üreten istemi kendi kendine uyarmak olarak da tanımlanabilir.
Kültürümüzde kadınlar mastürbasyon yapsalar da bunu açık etmezler ve üzerinde hiç konuşmazlar. Çünkü ayıptır. Nedeni; mastürbasyonu bırakın, bir kadının regl olması dahi dillendirilmez. Halbuki, mastürbasyondan kaçış yoktur. Yeri gelmişken hatırlatalım, bunu yapan tek canlı da insan değildir.
Kadınların kendi aralarında dahi tabu olarak gördüğü mastürbasyon, sadece erkeklere özel bir durummuş gibi biliniyor. Bu nedenle çoğu kadın, mastürbasyon yapabileceği gerçeğiyle yüzleşmiyor. Erkek cinsinin nasıl her gün ürediğini kabul ediyorsak, kadının da aynı özelliklere sahip olduğunu söylemek mümkün. Hipotezimize yaş, kültür ve psikolojik yapıyı da ekliyor; her kadının cinselliği yaşadığı kadar “mastürbasyon”u da yaşayabileceğini iletiyoruz.
“Mastürbasyon yapıyormuş, O’nu bu iletten! kurtaracağım.... Hem zaten artık beraber oluyoruz.”
Bu sözler genç bir kadına ait. Sevgilisinin ne yaptığını öğrenince O’na acımış ve O’nu bu illetten kurtarmaya kendini adamıştı. Hem sevişiyorlardı artık, bu’na neden gerek duyulsun ki?
Halbuki kendisine verilecek en iyi cevap “Bırak ne yaparsa yapsın, onun yeri başka” idi.
Mastürbasyonla cinsel ilişki doğrudan birbirinin yerini tutan şeyler değildir. Aktif bir cinsel hayat mastürbasyon sıklığını azaltsa bile, insanı kendi kendisiyle olduğu anlardan tamamen vazgeçiremeyebilir. Yani, “ya biri ya da diğeri” diye bir şey yoktur!
Mastürbasyon kadının cinsel hayatı için çok önemlidir. Henüz kendi vücudunu tanımayan ve kendisini orgazma ulaştıramayan bir kadın bunu partnerinden bekleyebilir mi? Hani erkeklerin de sicili pek temiz değil kadınları cinsel açıdan tatmin etmekte. Ama bunun sebeplerinden birinin, kadınların cehaleti olduğu da su götürmez bir gerçek.
Orgazmda ustalaşmak da bunu sık deneyimlerle yaşamak demek olduğundan, ne kadar mastürbasyon yapılırsa o kadar hızlı ve çok orgazm olunabilir. Unutulmaması gereken; çiftlerin duygusal paylaşımlarının; fiziksel olarak da yaşanabilmesidir. Ama eşlerden biri tatmin olamıyorsa, cinsel iletişim sadece “iletim”le sınırlı kalır. Hem kadın hem de erkek için, iki kere ikinin dört ettiği kadar açık olan tek nokta “zevk vermeden zevk alınmayacağı”dır. Henüz neyden hoşlanıp neyden hoşlanmadığının farkında olmayan bir kadın, partnerini doğru yönlendiremez ve O’na yol gösteremez. Çünkü hem kadının hem erkeğin (işteş bir fiil olan) sevişmeyi öğrenmesi gerekmektedir.
Erkeklere göre daha az mastürbasyon yapan kadınlar, yine erkeklere oranla daha geç yapmaya başlıyorlar. Hatta bunun için ilk cinsel deneyimlerini yaşamaları, bir şekilde dışardan uyarılmaları gerekebiliyor. Halbuki cinsel deneyimi mastürbasyonla erken yaşamak zararlı değil, bilakis, yapan kişinin sağlıklı geliştiğini gösteren bir işarettir. Dolayısıyla; olur da çocuğunuzu mastürbasyon yaparken yakalarsanız, tepki vermeyin; O’nu odasına gönderebilirsiniz. Sizin bileceğiniz iş!
Bugünkü yazımıza son verirken, hikayesini bizlere anlatan iki kadının küçük yaşta mastürbasyona nasıl başladıklarını sizlerle paylaşmak istiyoruz:
Bu kadınlardan ilki; küçük bir kızken yatağın tam kenarına, bir ayağı yerde, diğeri yatakta olmak üzere, konuşlanıp bir baştan bir başa sürtünerek gittiğini iletti. O zaman tabii ki farkında değilmiş ne yaptığının...
Diğeri ise; 4-5 yaşlarındayken eve gelen misafirlerin önünde kendine dokunurmuş, sonradan öğrenmiş tabii... Aslında hayatın gerçeklerinden birine dokunduğunu...
Sözün bittiği yerde; hem hayata hem kendinize dokunmayı ihmal etmeyin!
İstediğiniz her konuda Hikaye ve sorularınızı Ben de yazdım ve iletişim formu sayfalarından gönderebilirsiniz. Bildiğiniz gibi, “Hayata Dokun” ilke kararları gereği kimlik bilgileriniz III. Şahıs ve kurumlara asla iletilmeyecektir.
Evrim Gözener, Sosyal Antropolog
Özgün Ünver, Sosyal Antropolog
www.hayatadokun.net ' ten alınmıştır.

Comments

Popular posts from this blog

Kadınların İş Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar – III: İstihdam Edilmiş Kadın İşgücünde Cam Tavan : (Glass Ceiling) Sendromu

Kadınların Çalışma Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar - I: Cinsiyete Dayalı Sorunlar

Ayran da İyidir, Rakıdan Sonra İyi Gider