KORKUSUZ KAHRAMANLAR: LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR


Lösemi, çoğunluğunu çocuklarımızın oluşturduğu bir hastalık… Mücadele gerektiren uzun bir tedavi süreci var ne yazık ki. Çocukluk çağı lösemilerinde esas olan ilaçla tedavide 3- 3.5 yıl süren kemoterapi sonunda % 85'lere varan oranda tamamen iyileşme sağlanıyormuş. Tabi ki bu maddi manevi yorucu bir yolculuk... Tedaviye cevap alınamayan vakalarda ve bazı özel durumlarda ise kemik iliği nakli uygulanıyormuş. Başarı oranı %5- 10 civarlarındaymış. Hiç de küçümsenecek bir oran değil bu bence. Kemik iliği nakli için tabii ki donörlere ihtiyaç var, bunu hepiniz biliyorsunuzdur zaten. Duyarız ama duyarsız kalırız, diyorsanız bu yazıyı okumanıza gerek bile yok. Çünkü benim amacım yardımcı olmak isteyip nasıl olacağını bilmeyenlere, korkup çekinenlere yardımcı olabilmek için yol gösterebilmek. Önce bu konu hakkında kısa bir bilgi edinelim isterseniz.


Kimlerden kemik iliği ana-kök hücreleri alınabilir:

1- Doku grupları (HLA) uygun kardeşlerden veya nadiren diğer aile bireylerinden (ALLOJENİK).
2- Doku grupları (HLA) uygun akraba olmayan vericilerden (Kemik İliği Doku Bilgi Bankası aracılığıyla).
3- Hastanın kendi kemik iliğinin dondurularak saklanması ve gerektiğinde verilmesi.
4- Damarlarımızda dolaşan kanın içindeki ana-kök hücrelerin özel bir yöntemle toplanarak hastaya verilmesi.
5- Göbek Kordonu Kanı: Yeni doğan kardeşin ana-kök hücrelerden zengin plasentasından (eş) toplanan kanın kullanılması.

Kemik iliği nasıl alınır? : İşte çoğumuzun korktuğu aşama bu. Bir hayat kurtarabilecekken çekeceğimiz gelip geçici bir acıdan korkmak. Başımıza gelmediği zaman anlamak zor tabii... Eğer yüreği yanan ebeveyn biz olsaydık olaylara bakışımız çok daha farklı olurdu. Tabi bu sözüm herkes için geçerli değil. O kadar kocaman yürekler de var ki… Bencillikten arınmış başka canlar için çırpınan ve savaşan. Buradan hepsine canı gönülden teşekkür ediyorum. Kemik iliği toplama işlemi ameliyathane koşullarında genel anestezi altında uyutularak yapılır. Özel iğneler kullanılarak kemik içine girilerek ilik enjektörlere çekilir. Belirli miktarda alınan ana-kök hücreler özel torbalarda, filtre edilerek bekletilmeden lösemi hastasına damar yoluyla verilir. Ana-kök hücrelerin çok çok az bir kısmı alındığından verici-donör için yapılan işlemin hiçbir sakıncası yoktur. Nakil işlemlerinden sonra 3 hafta içinde sağlam ana-kök hücrelerden kan hücrelerinin hızla yapımı başlar. Verilen kemik iliğinin alıcıda reddini önlemek amacıyla 6 ay kadar koruyucu tedaviler uygulanır. İşte gördüğünüz gibi bu kadar basit. Uyutulduğunuz için işlem sırasında hiçbir acı duymuyorsunuz ve kısa süre sonra normal hayatınıza devam edebiliyorsunuz hem de bir hayat kurtarmanın verdiği hazla, gururla. İşte dünyadaki hiçbir şey bu duygunun yerini tutamaz emin olun.

Türkiye'de ve dünyada her yıl binlerce çocuk kansere yakalanıyor. Çocukluk çağındaki kanser vakalarını %35'le, ilk sırada olan lösemiler oluşturuyor. Türkiye'de lösemi, çocukluk çağı kanserleri arasında en yaygın olan kanser türü ve her yıl yaklaşık 2000 çocuk, lösemi hastaları arasına katılmakta. 2020' de bu sayının yılda 3000' e ulaşacağı tahmin edilmekte.

Çocukluk çağı kanserleri tedavi edilebilen hastalıklardır. Uyarılar ve bilinçlendirme çalışmalarına rağmen hızla artmaya devam eden kanser, çabaların yeterli olmadığını sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bilinçlendirme faaliyetlerinin sürdürülmesi, koruyucu önlemlerin artırılması ve çevremizdeki kanserojenlerle mücadele edilmesi gerekmektedir. Bu kadar büyük oranda hızla artmaya devam eden bir hastalığa karşı savaş sadece kemik iliği nakli yeterli olmuyor. Uzun süren tedavi aşamasında gerekli olan maddi imkansızlıklar da aşılmalı. Çoğu aile bununla baş edebilecek kapasitede değil. LÖSEV bu konuda yıllardır çalışmalarını başarıyla sürdürüyor. Yeni açılan Lösemili Çocuklar Köyü beni çok mutlu etti. Bu çocuklarımızın özel bakıma ve tedaviye ihtiyacı var. Ve bu çalışma sayesinde artık lösemili çocuklarımızın bol oksijenli yemyeşil bir bahçede, kuş sesleri içinde koşup oynayabilecekleri rüya gibi bir köyleri var. Onları bir araya getirip sağlıklı koşullarda tedavi edebilmek muhteşem bir başarı. Hepsinin bir arada olması psikolojik en büyük destek onlar için. Tabi burası yardım severler tarafından ayakta durabiliyor. Bunu göz ardı etmeyelim lütfen. Şunu bilin ki bir gün bir yakınızın da bu köye ihtiyacı olabilir.  LÖSEV’ in sitesini gezerken bizden giden mektuplara takıldı gözüm. Ve bir çocuğun kaleminden dökülenler dikkatimi çekti.

“Sevgili Kardeşlerime,
Bu yazı size bir arkadaşınız tarafından yazılıyor. Aramızdaki tek fark sizin vücudunuzda dolaşan, ama asla ruhunuza bulaşmasına izin vermeyeceğiniz bir mikrop. Size, şu anda yazmak istediğim pek çok şey olduğunu bilmenizi isterim. Ben henüz size başıma gelmeyen bir olay hakkında moral sağlayamasam da sizin içinizdeki hayat sevgisinin ve güneş parıltılarının ne kadar büyük olduğunu bir bakışınızdan ya da bir gülüşünüzden anlayabildim her zaman. Hep sorardım kendime bizim gibi daha çok genç yaşta hatta daha ana kuzusu olanlar nasıl böyle bir haberle hayatlarına kaldıkları yerden devam edebilirler, diye. Ben bu kadar güçlü durabilir miydim hayatta? Hayatımda kendi içimde yeni bir başlangıç yapabilir miydim? İnanın bilmiyorum. Ama çok iyi bildiğim bir şey var ki siz hayata bakışınızla, güçlü duruşunuzla ve her şeye rağmen yüzünüzden eksik olmayan gülümsemelerinizle dünyanın bütün ödüllerine layıksınız. Unutmayın arkadaşlar, siz size uzatılan eller ile kendinize yepyeni bir dünya yaratacak kadar güçlüsünüz.”

Bu sözler küçücük ama kocaman düşünebilen bir yüreğin sesi. Var ol küçük yürek, arkadaşlarına destek olmaya çalıştığın için. Ve onun dediği gibi, evet lösemili çocuklarımız kendilerine uzatılan ellerle, belki kendi dünyalarını değil ama kendilerine ait bir köy yarattılar. Şimdi bize düşen bu köyün kapasitesinin büyümesinde ve ayakta durabilmesinde yardımcı olabilmektir.

Her şey için bir sebep vardır. Benim kemik iliği bağışı yapmama sebep lösemili bir çocuğu olan hemşire arkadaşımın bilgilendirme standı kurmasıyla oldu. O gün iliğimi bağışladım ama henüz kimseye uymadı ve inanın bunun için üzülüyorum. Dilerim bu yazıyı okumak da birilerinin sebebi olur.

Çocuklarımızın bu hastalığa yenilmesine izin vermeyelim.Haydi, el ele verme zamanı şimdi.. Onlar sizden uzanacak ellere, maddi manevi her desteğe muhtaçlar. Onlar korkmuyorlar ve bu hastalıkla savaşıyorlar. Biz de korkmayalım ve korkusuz kahramanlarımızı bu savaşlarında yalnız bırakmayalım.

Songül Rumelili

www.hayatadokun.net 'ten alınmıştır.

Comments

Popular posts from this blog

Kadınların İş Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar – III: İstihdam Edilmiş Kadın İşgücünde Cam Tavan : (Glass Ceiling) Sendromu

Kadınların Çalışma Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar - I: Cinsiyete Dayalı Sorunlar

Ayran da İyidir, Rakıdan Sonra İyi Gider