Söz Konusu Melih Gökçek'se 17 Yaşında Olmak Teferruattır

Bir ayda yazdığım, içinde Melih Gökçek ismi geçen üçüncü yazı… Melih Gökçek dosyasını kapatamıyorum. Redhack’in açıkladığı Melih Gökçek belgeleriyle ilgili yazımdan sonra, bir süre kendisinden bahsetmeme kararı almıştım. Dün okuduğum bir Melih Gökçek haberi, ellerimde ancak bu konuda yazarak geçecek bir kaşıntıya neden olunca dayanamadım. (Bunu söylemek, kaşınıyorum, demenin başka bir yolu gibi…)

Twitter’da Melih Gökçek’e bazı eleştiriler yapan 17 yaşındaki lise öğrencisi İrem Aksoy, dün sabah gözaltına alındı. 7 polis eşliğinde okuldan alınan bu kız çocuğunun, evinde de arama yapıldı. Acaba ne bulmayı umut ediyorlardı? Bilgisayarına el kondu tabi. Eli boş gönderilmez emniyet mensubu…

Gökçek'in avukatı Esennur Ezgi, "Başkanım hakaret eden kişileri, Twitter'da, 'Özür dileyin şikâyetçi olmayayım' diye uyarıyor. Aksoy'u da baştan uyardığımız için şikâyetimizden vazgeçmemiz söz konusu değil. 18'den küçük olduğu için velisi ile birlikte ifade verecek" dedi.

İrem’in Melih Gökçek’e yazdığı şeyler hakaret içeriyor olabilir. Bunun bir önemi yok.  1,5 yılda 450 Twitter takipçisini mahkemeye vermiş birinin, öncelikle neden buna layık görüldüğünü düşünmesi lazım. Bunları hak etmediğini icraatlarınla gösterirsin. Ancak söz konusu kişi, tartıştığı kadının telefon numarasını Twitter’da paylaşıp onu kötü niyetli insanların hedefine yerleştirerek seviye tespit sınavını sunmuş biri.

Zaman zaman kendisine yönelik hakaret içermeyen eleştirileri de hazmedemediğine şahit olabiliyoruz. Demek ki ona söylediğiniz her şey hakaret olarak algılanabilir.

Bu İrem Aksoy meselesine dönelim. İlk önce şunu iyi bilmek gerek. 17 yaşındaki bir çocuk, yaptığı eleştirinin hakaret içerip içermediğini anlayamayabilir. Söylediği o ağır sözler her neyse, bunları ona söyleten şartların nasıl oluştuğunu bir sorgulamalı. Demeye çalıştığım şey şu. İnsanlar bir politikacıya bu kadar öfkeleniyorsa, dünyanın her yerinde en büyük sorumluluk söz konusu politikacıya aittir. Söylenenlerin hakaret olması da bu gerçeği değiştirmez.

Sosyal medyada İrem’e destek kampanyası da başlatıldı. CHP tarafından başlatılan bu kampanyaya, Melih Gökçek’in son günlerde başının dertte olduğu Redhack de destek veriyor. CHP’nin başlattığı kampanya, CHP’nin AKP’li bir büyükşehir belediye başkanına yüklenme fırsatı olarak kullanılacak elbette. Ama sonuç olarak da ortada bir hata var. Bunu kabul etmek lazım. Melih Gökçek’in davacı olduğu kızın yaşını öğrendikten sonra, “dur ya, ne yapıyoruz biz?” demesi gerekmez miydi? 17 yaşındaki bir çocuğa böyle bir gözaltı deneyimi yaşatmak, evini polisler tarafından aratarak çevresince suçlu damgası yemesine neden olmak ve belki de okulunda politik baskılar yaşayacak olmasına sebep olmak gibi bir hakkı mı var sayın başkanın?

Sadece Twitter’da davaya konu olabilecek eleştiriler yapmış 450 takipçisi var Gökçek’in. Demek ki bir sorun var değil mi sayın başkan? Sorunu sadece hakaret edende aramak doğru mu?

Kimse hakarete maruz kalmayı hak etmiyor elbette. Ama herkes eleştirilebilir. Eleştirilere karşı bu ülke yöneticilerinin tahammülsüz olduğunu da biliyoruz. İçeriği hakaret dahi olsa kendisine yapılan eleştirinin ardından, bir özeleştiri vermeye gayret etmeyen yöneticilerin olduğu bir ülkede, maalesef demokrasi kültürü gelişemez. Çok üzgünüm.

Doğan Özcan
Editör

www.hayatadokun.net ' ten alınmıştır.