Şahan Gökbakar'ın Recep İvedik Hali ve Atilla Dorsay ile Atışması



Emek Sineması yıkılırsa Sabah gazetesinde yazmayı bırakacağını açıklayan ve gelinen şu noktada dediğini de yapan Atilla Dorsay ile Şahan Gökbakar arasında yaşanan gerginlik malumunuz…



Geçtiğimiz günlerde Atilla Dorsay’ın Ayşe Arman’a verdiği bir röportajda Şahan Gökbakar’ın ismi yerine, oyuncunun canlandırdığı Recep İvedik karakterinin ismini dile getirmesi üzerine Şahan Gökbakar Twitter üzerinden tepkilerini dile getirmişti.

Şahan Gökbakar, Atilla Dorsay’a yönelik olarak sosyal medyada şu mesajları paylaşmıştı: “Sen zaten benim adımı hala bilmiyorsan sinema yazarlığını bırak baba. Sayın Başbakan’ın benimle sohbetini kıskanan ve bana Recep İvedik diyerek aklınca aşağılayan, Atilla Dorsay’ın köşesini bırakması mükemmel olmuş!”

Şahan Gökbakar’ın bu paylaşımı tam bir talihsizlik olmuş. Hele ki başbakanın elini sıkıp, Atilla Dorsay’ı ise es geçmiş olmasından kendine de fena halde pay çıkarmış anlaşılan. Sinema sanatı adına kendini ‘adı hatırlanması çok önemli’ kişiler içinde gören birinin, sinema tarihinin en hazin sonu olan Emek Sineması yıkımı hakkında tek kelime etmemesi ve hala elinin o yıkımın mimarı başbakan tarafından sıkılmış olmasıyla gururlanması gibi çok derin mesleki vicdan sorunuyla da karşı karşıyayız. Bu kadar uzun bir cümle bile gereksiz oldu.

Atilla Dorsay bu olayla ilgili olarak, katıldığı A Haber’de yayınlanan Selin Ongun’un sunduğu "Bi Sormak Lazım" programında “Bana adeta defolsun gitsin diyor, yakıştıramadım” diye konuşarak biraz fazla duygusallık kokan, ama yine de haklı bir tepki gösterdi. “ ‘Benim adımı bilmiyorsan zaten sinema yazarlığını bırak baba’, sözleri tam Recep İvedik’e yakışan bir laf…” dedi Dorsay. Hak vermemek mümkün mü?
Selin Ongun’un “Şahan Gökbakar’ın ‘Yanında Kemal Sunal olsaydı, yanımda Şaban oturuyordu diye anlatır mıydı” sözlerinin hatırlatması üzerine Dorsay şu yanıtı verdi: “O başka bir şey… Şahan Gökbakar’ın bir Recep İvedik karakteri var. Ancak Sunal, beyaz perdede düzinelerce karakter canlandırdı. Kemal Sunal adı Türk toplumu için dokunulmazlığı olan bir isim. Onu hiç kimseyle kıyaslamamak lazım… Söyleşi esnasında, ‘neydi oyuncunun adı’ lafını kullandım. Sağ olsun Ayşe Arman benim o tereddüdümü de yansıtmış. Yani ne diyeyim bunun üstüne, bilemiyorum…”

Şahan Gökbakar’ın sinema tarihimizin en önemli komedi oyuncusu Kemal Sunal’la kendini böyle karşılaştırıp, özdeşleştirmesi neden ki? Örnek alabilirsiniz de onunla aynı kefeye nasıl yerleşirsiniz? Bunu yaparken sinema hakkında yazılarıyla sinema sanatına yıllarca emek vermiş bir insana nasıl bu kadar öfkeyle saldırırsınız, başbakanı kullanarak kıskançlıkla suçlarsınız?

Popüler kültür dediğimiz olgu, o kadar kötü bir şey değil elbet. Ancak tek sıkıntı, popüler kültür üretimlerinin kısa soluklu olması… İşte bu anlamda baktığımızda gişe filmi üreticilerinin, 10 yıl sonra, 20 yıl sonra ürettiği hiçbir şeyi göremeyeceğiz. Hal böyle olunca, sanatsal içeriği olan bir şey yapamayanlar ya da yapmayı tercih etmeyenler, bu kadar hırçınlaşabiliyor. Bu “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” anlamına gelen “beni nasıl tanımazsın?” kompleksi, başbakanın elini sıkmasıyla daha ‘haklı’ bir zemine yerleşiyor. Ne diyelim?
Recep, Recep’i buluyor demek ki…

Doğan Özcan
Editör

www.hayatadokun.net ' ten alınmıştır.

Comments

Popular posts from this blog

Kadınların İş Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar – III: İstihdam Edilmiş Kadın İşgücünde Cam Tavan : (Glass Ceiling) Sendromu

Kadınların Çalışma Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar - I: Cinsiyete Dayalı Sorunlar

Ayran da İyidir, Rakıdan Sonra İyi Gider