Direnç


Geçen gün okuduğum bir haber, çok değerli bir öğretmenim ile yaptığım sohbet sonrası tutamadım kendimi, ‘‘direnç’’ ve ‘‘direnmek ‘’ hakkında birşeyler yazıp çizmeden, düşünüp birşey çözemeden..



Direnç evren içerisin de bir yasa herşeyden önce. Gezegenlerin itme ve çekme kuvettlerini birbirlerine uyguladıkları dirençler olarak görmekte mümkün (iyi ki görülmemiş ve bilim bu kadar ilerlemiş) veya güneşte olan patlamaların yarattığı manyetik dalgalara direnen ufacık dünyanın üzerinde kalkan görevi gören tabakaların dirençleri de öyle. Haliyle ‘‘direnç’’ bir çok bilimsel ispatların en kabaca başlıklarından biri olabilir. Daha da ileri gidecek olursak, hayatın oluşmasıda bu direnme kuvvetine bağlı olarak şekil almış olabilir mi? (Elbette olamaz, otur yerine bir kur-an oku ve sus..)  Kişiel olarak bende saçma sapan dogmalara direnerek birşeyler yapmaya çalışıyorum hayatımda.


Direnmek çok metaforik anlamda herşey kadar somut ve aynı zamanda somut olarak bakılan her fikir içerisinde mevcudiyetini koruyor. Doğadan alarak, bize ait olduğunu sandığımız fikirlerimizden, hayatı kendimize göre şekillendirip kurduğumuz kültürlerden ve içerisinde, bulunabilmek için hayatta kalma savaşı bile bahsettiğim büyük direnç kavramı içerisin de yerini dolduruyor. Birşeylere direnmek, çaba sarf etmeksizin yaptığımız ve bilinçli/bilinçsiz olarak yapmaya devam edeceğimiz canlılık hayatının (insanlar dışı olan herşeyi kapsar bu küme dünya içerisindeki ) bir kanunu gibi değil mi?


Geçenlerde okuduğum bir haber ile allak bullak olan sinir sistemim ile en vahşi ve en ‘’insan’’ olarak yaşamaya devam ettiğimiz ve pozitif ayrımcılık ile kötü olana daha fazla hizmet etme direncini düşünmek ve hakkında yazmak istedim. Adını bile yazmak istemediğım bir derneğin kadınlar için silah eğitimi vermesinden bahsediyordu. Bu çok yanlış ve haksız bir tutumdur. Pozitif ayrımcılık yaparak, bir tarafa sadece hak vermenin şimdikinden daha saçma sapan kalmayan yeni bir saçma sapan sistem yaratacağını ikinci yazımda bahsetmiştim. Başlığı şöyleydi ‘‘dengesizsiniz’’

Denge de direnç kavramının tam ortası, yada artık her-yerden gelen kuvvetlere karşı en müşterek noktada bulunma hali değil midir?


Evet, erkekler bu toplum içerisinde (Türkiye’den de uzaklaşarak konuşmak ve düşünülmesini rica ediyorum) bir çok rezaleti ve bir çok aşağılık şeye ilk imza atmış olabilir. Atmıştır demiyorum, çünkü hiç kimsenin hiç bir cinsiyetin doğuştan gelen bir yatkınlığı yok! Kültürler ve ahlak kuramları ile bazı toplumların erkekleri bazı toplumun kadınlarına göre daha çok şanssız, tam terside malesef geçerlidir.

Erkeklerin tecavüze uğradığı haberleri Türkiye’de fazla göremiyor olabilirsiniz, zira anadolu topraklarında kadınlarla bile sohbet edemeyen ve farkında olmayan cinselliği hem-cinsleri arasında yaşayıp sonra eş-cinsel olduklarını paylaşan insanları öldürmeye programlanmış insanlardan tutunda, arabistan topraklarında usta çırak ilişkisi, veya papazların küçük erkek çocuk sevenlerini.. Rizede tüfekle eşini vurmuş anlı yere bakmayan yaşlı teyzeler..

Silah verilecek çok insan olmalı o halde. Devir kas gücünden çok uzaklaştığına göre, erkek kadından güçlüdür, kadınlara silah gerek demek başka, devletten yardım istemiş ve polislerin zor durumlarda kalmış kadın vatandaşlarına yardım etmemesi başka. Silah verecekseniz herkese verin, canınız ne zaman isterse kullanırsınız. Yeterki namlu doğru yere baksın. Bu noktaya kadar geldiyse işler, bu saatten sonra kimse insan hayatının kutsallığından da, dinden de, ahlaktan da zerre kadar bahsetmesin. Herşeyin buraya kadar gelmesi de bu kavramların suçudur. Çünkü toplumsal olarak tartışamıyoruz bile bir çok şeyi, dogmalardan bağımsız olarak e o halde!

En güzel şey anarşi! Vurun canınızı sıkan herkesi, kadınıda erkeğide, kediyi de köpeğide!

Okan Yaşarlar
www.hayatadokun.net ' ten alınmıştır.

Comments

Popular posts from this blog

Kadınların İş Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar – III: İstihdam Edilmiş Kadın İşgücünde Cam Tavan : (Glass Ceiling) Sendromu

Kadınların Çalışma Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar - I: Cinsiyete Dayalı Sorunlar

Kızı İçin Adalet İsteyen Bir Babanın Çığlığı