KAHVE TADINDA
Bütün kelimelerin milyonlarca kez kullanıldığını ve aynı cümlelerin farklı ve aynı şekillerde milyonlarca kez söylendiğini biliyorum. Yine devrik cümleler kuracak değilim. Kahve tadında kısa bir sohbet, asıl istediğim...
Cümlelere devrilmeye başladım bile! Dostlar, “Dik dur!” diyorlar her gördüklerinde. Eğiliyor istemeden doğrultmaya çalıştıklarım. Devriliyor bin bir umutla hayata çattıklarım. Rüzgar mı çok şiddetli esiyor, zirvelere mi kuruyorum her defasında hayal evimi, şimdilik bilmiyorum.
...
Cümlelere devrilmeye başladım bile! Dostlar, “Dik dur!” diyorlar her gördüklerinde. Eğiliyor istemeden doğrultmaya çalıştıklarım. Devriliyor bin bir umutla hayata çattıklarım. Rüzgar mı çok şiddetli esiyor, zirvelere mi kuruyorum her defasında hayal evimi, şimdilik bilmiyorum.
...
Çözülmüş şeylerin bile yeniden çözümlenmesi, sayıların tekrar tekrar çarpılıp bölünmesi hep bu tekrar eden zamanların bir sonucu... Kahveye kıyas edecek değilim hayatın acılığını. Kırk yılı aşan hatır(a)lardan da bahsedecek değilim. Kahve tadında bir sohbet benimkisi sadece… Bilineni yeniden bilmeye ç/alışmak seninle. Gözden kaçırdıklarımızı ve göze batanları anlatmak biraz. Bu arada sütlü tatlılar gibi, kahvenin de sütlü olması makbuldür benim için. Sahi, sen söylemedin! Kahveyi nasıl seversin?
...
Bu masada seninle koyu sohbetlerimiz oldu. Efkâr dolu bakışlarının aniden gülümseyişine şahit oldu gözlerim. Hayal evimin karşısındaki hayal kahvesinde buluştuk bazı akşamlar. Kahvenin dumanı, hayal evimin dumanı olup yükseldi göğe. İçinde ısındım seninle. Kahveyi tutan ellerin zamansız titredi, içini eriten güneşle. Oysa hep buzdan masallarla büyütüldük. Masalları süsleyen nadir kahramanlar içinde, buzları eriten dev yüreklerimizi unuttuk.
”Gerçeğin masalı olmazdı...”
Kendi gerçeğimizi arıyoruz hâlâ, kendi gerçekliğimizi... Bir kahvelik mola, içinde savrulduğumuz hayat! Bitmesin diye kahvenin dumanı, hayalleri uzatıyoruz. Kahve bahane, yüzyıllardır hep aynı şeyi arıyoruz.
”Sevgi tekrar ediyor yüreğimizde...
Kahve tadında, dünyaya dalıyoruz!”
Söylenecek ve yazılacak çok şey var gerçeklik adına. En büyük gerçeğimiz “sevgi” olsun diye, tadında bırakıyorum kahveyi... Terk ediyor sitemler...
Şule Meryem Canpolat
www.hayatadokun.net ' ten alınmıştır.
Comments