KIRIK GÖZLÜK: Yorgun Savaşçı

Masmavi bir gökyüzüne baktığımızdaki huzuru düşünüyorum. İçimizi heyecanla dolduran, kelimelerle anlatamadığımız duyguları hissettiren gökyüzünü düşünüyorum... 

Bozuk bir saat bile günde iki defa doğruyu gösterir. Önemli olan doğru zamanı yakalamaktır aslında. Asla başaramadığımız doğru zaman, doğru insanlar...

Ben 'Yorgun Savaşçı' ne olursa olsun savaşmak zorunda olan savaşçı, çok şey düşünüyorum son zamanlarda. Hayatın en acımasız iki kırılmasını da yaşamış olan ben, öfkelerimin ve kinimin baskılarıyla hırslarının boyutlarını aşmış olan ben, zamanın su gibi geçtiğini, bir gün herşeyin biteceğini ve dinleneceğimi biliyorum. Küçük martılarla birlikte bir gün gökyüzünde süzüleceğimi biliyorum. Herşeyin uçup gittiğini biliyorum...

Öylesine dar zihniyetli insanlarla yıllarca aynı topraklarda yaşadıktan sonra, bazı şeyleri daha net görebildiğimi farkediyorum aslında. Yıllarca savunduğum ve bana bu yanlış düşüncelerimi hiçkimseyle paylaşmamam gerektiğini söyleyenleri düşünüyorum ve aslında yanılmadığımı farkediyorum. Onlarınsa ne kadar hatalı olduğunu...

Yıllarını tabuların gölgesinde geçirip, buna körü körüne inanan insanlar tanıyorum... J.J. Rousseau'nun "...İnsanlar özgür doğarlar ama heryerde zincire vurulmuşlardır...." en sevdiğim sözlerinden biridir. Dar kalıpların içine sıkıştırılmamızın doğru olduğuna inananlara söylenebilecek en güzel sözlerden biri olduğunu düşünüyorum.

Bir erkeğin egemenliğini körü körüne kabul ederken, hep söylediğim gibi kendi hem cinslerini bile yargılayan biz kadınların mutsuzluğumuzu bu denli göze alarak, boyun eğişlerimizin doğru olduğunu söylemesi ne denli doğru? Kabuğunu kırmak, bundan sıyrılmak özünü kaybetmek midir gerçekten? Bazı şeylere baş kaldırmak anarşistlik midir? Toplumu daha iyi, insanları daha mutlu edebilmek için savaşmak seni kötü bir insan mı yapar? Milyonlarca soru yazabilirim buraya...

"... Çünkü bu tavır başkalarının bastırılmış isteklerini kışkırtarak taklit hevesi uyandırır. Kıskançlık ve çekememezlik yaratır. O yüzden en ağır şekilde cezalandırılır... Çünkü aslında suç işleyen kişinin bastırılmış arzularıyla onu cezalandıranların bastırılmış arzuları aynıdır..." diyen Freud'ün haklılığını görebilmek için etrafınızı yalnızca 5 dakika gözlemleminizi rica ediyorum.

Ben, 'Yorgun Savaşçı' bir gün herşeyin bugünden farklı olacağına, toplumunda tıpkı benim hayatımdaki kırılmalar gibi kırılmalar yaşayacağına ve bir gün gerçekten insanların, özellikle bugün ikinci sınıf muamelesine maruz kalan kadınların mutluluğunu gözeteceğine yürekten inanıyorum.  Ne kadar ütopik görünse de doğurganlığı bir sebep olarak öne sürülen kadınların özgürlüklerine kavuşacaklarına inanıyorum...

Hazal Yönet

www.hayatadokun.net ' ten alınmıştır.