Posts

Showing posts from August, 2012

Büyüklere Masal

Image
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde uzak diyarların birinde bir ülke varmış. Etrafı berrak sularla ve yeşilliklerle çevriliymiş bu ülkenin. Zaman zaman acı,, zor günleri olduysa da hep bir arada kalmayı başarmış bu ülke insanları. Herkes çok mutluymuş ve ufak tefek sorunlar dışında büyük problemleri yokmuş. Bu ülkenin diğer ülkelerden farklı bir özelliği varmış. Burada yaşayan insanlar renkliymişler. Kimisi yeşil, kimisi mavi, sarı, kırmızı her rengi görmek mümkünmüş. Ama ülke insanları bu renkleri fark etmezmiş. Sadece dışarıdan gelenler bu renkleri görebiliyormuş. Yanlış anlamayın renkleri görmüyor değiller sadece karşılarındakilerin renklerini kendi rengi gibi görüyorlar. Ağaçların yeşilini, denizin mavisini, güllerin pembesini, kırmızısını görüyorlar ama birbirlerine baktıklarını bu renkleri görmüyorlar. Herkes uyum içinde mutlu yaşarmış bu sebepten ötürü. Tabi bazen kara bulutlar geziyormuş ülkenin üzerinde ama el ele verip üstesinden geliyorlarmış, yeniden g

DAR VAKİT SAPKINLARI

Image
Yine bir gün batımı şehrin tam ortasında. Hem de nasıl bir gün batımı… Gökyüzünün maviden kızıla geçtiği o sancılı ve acıtan dar vakitlerden biri. Şehrin ortasında insan yığınları… Yüzleri yerde, ruhları kan ağlayan… Tepesinde kopan anlık kıyametin farkında olmadan… Her gün tekrar eden bir nöbet değişimi tekrar yaşanırken, günün nöbeti vukuatsız teslim etme çabasının sıkıntısı bu saatlerde yaşanan sancı. Hızlı hızlı, koşar adımlarla yürüyen ifadesiz yüzler kendi dertlerine düşmüş umursamadan yukarıda olanları menzillerine odaklanmışlar. Dar vakit sapkınları onlar. Adeta gözleri dönmüş iyinin, daha iyi’nin, en iyi’nin ve hatta en iyi’nin de en iyisi’ne sahip olma çabasında. Daha iyi’nin adını koyamamışken bile… Işığın en güzel tonu bu. Karanlığa çalan kızıl, ah bir yukarı baksalar! Tadını çıkartsalar! Bu yüzden ışığı yansıtamıyorlar, zaten kaldı ki çoktan beri saydamlar dar vakit sapkınları. Işık bir taraflarından girip öbür taraflarından çıkıyor. Aslında yansıtmaları

YASEMİN ÇONGAR’ DAN “ARTIK SIR DEĞİL”

Image
  Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar’ ın, Hemen Kitap’ tan çıkan “Artık Sır Değil” isimli kitabı daha birinci baskıda 10.000 adet basılarak bugün raflardaki yerini aldı. WikiLeaks’ ın elde ettiği on bir bin Amerikan belgesinden yararlanılarak hazırlanan kitapta, ilk kez açıklanan orijinal belgeler yer alıyor. Oldukça ilgi çekici ve şaşırtıcı bir girişle başlayan kitap, Yasemin Çongar’ ın, WikiLeaks’ ın kurucusu Julian Assange ile 1 yıl önce İngiltere’ nin küçük bir kasabasında bulunan Ellingham Malikanesi’ nde yaptığı çok özel bir görüşmeyi ilk sayfalarına taşıyıp okuyucuya, sayfalar ilerledikçe çok daha fazla sır vereceğini adeta ispatlıyor. Özellikle sivil- asker ilişkilerinin, uzun yıllardır Amerikalı diplomatlar tarafından çok dikkatli bir biçimde gözlendiği ve bunlarla ilgili çok detaylı raporların Amerika’ ya sürekli kripto edildiği kitaptaki belgelerde ortaya konuyor. Derin devlet, MGK, Genelkurmay, JİTE

Yaşamın Dengesi

Image
  Gün ve gece bile yılda bir kez eşit olabiliyorken, biz insanlar neden birbirimizden farklı yönlerimizi bir üstünlük sayıyoruz? Ve bu üstünlüğü neden egemenlik kurma sebebi olarak görüyoruz? Oysa yazın gün üstün, kışın gece… Onların bu üstünlüğünü dünyanın dönüşleri belirliyor üstelik. Oysa bizlerin üstünlüğünü belirleyen hiçbir doğal faktör yok ki. Biz insanlar birbirimizi tamamlamak için varız. Bir inşaatın çizimlerini zekâsıyla yapan bir mimarın üstünlüğüyle, o inşaatı bitirmek için çalışan işçilerin beden gücü bir eşitlik doğurur. Eğer o işçi yoksa hiçbir çizim hayat bulamaz toprakta. İyiyi iyi yapan zıttı olan kötünün varlığıysa bu evrende hangi canlı diğerinden üstün olabilir? Bir aslanın ceylanı yakalayıp yemesi onu ceylandan üstün yapar mı? Eğer sadece dışarıdan bakacaksak, evet yapar. Ama bunu doğanın bir dengesi olarak gördüğümüzde iş değişir. Çünkü aslan, ne kadar görünüşte üstün de olsa, onun bu üstünlüğü aç olduğu müddetçe, doğal denge çerçevesinde geç

TÜRKİYE’ DE CİNSİYETE GÖRE İŞGÜCÜNE KATILMA ORANLARI

Image
   Bir önceki hafta iletildiği gibi, ülkemizde kadın işgücünün istihdama katılım oranı gelişmiş ülkelere göre oldukça düşüktür. Tablo.1.’de görüldüğü gibi; Kanada, Avustralya, Japonya ve ABD ile kıyaslanan ülkemiz kadın işgücü istihdamı oranlarına bakıldığında, gelişmiş ülkelerde kadının istihdama katılım durumunun %60 seviyelerinden yukarıda olduğu görülür. Örneğin, 2010 yılı itibariyle kadının işgücüne katılım oranı, Kanada’da %73,1, Avustralya’da %68,4, ABD’de %69,2, Japonya’da %60,8 ve Avrupa Birliği Ükleleri genelinde %63,5 iken bu oran Türkiye’de %26,5’tir. Tablo .1. Yıllar İtibariyle Bazı Gelişmiş Ülkelerde, Avrupa Birliği Ülkelerinde ve Türkiye'de Kadın İşgücünün İstihdama Katılım Oranları (%) Ülkeler 1994 2001 2005 2007 2009 2010 Kanada 67,8 70,8 72,1 73,2 73,4 73,1 Avustralya 62,8 66 66,3 67,1 66,9 68,4 Japonya 58,3 60,1 59,7 60

KRONİK YORGUNLUK

Image
Modern çağın problemlerinden biri, özellikle kadınların çokça şikâyet ettikleri ve türlü tedavi yöntemlerine başvurdukları bir sorun olan kronik yorgunluk, aslında temeline indiğimizde aşılamayacak bir durum değil. Nasıl mı? Öncelikle yaşanan çağ oldukça hızlı bir çağ. Yemek yemekten tutun, yaşanan ilişkiler hatta yapılan işler hep çabuk çabuk... Karşıdan karşıya geçerken bile nasıl acele ettiğinizin farkında mısınız? Evet, beden bir yerlere koşuyor peki ya ruhunuz nerede kaldı? Mideniz 5 dakikada yenen ağır fast food yemeği henüz hazmedememişken, akşam da yine en sağlıklısından (!) yiyecekler tüketilmiyor mu? Duyular tatmin oluyor o an için ancak sindirim sistemini nasıl da yoruluyor, kimin umurunda? Farkında-sız-lık hali içinde, bedeni ne kadar hor kullanıyoruz, enerjimizi ne kadar gereksiz şeylere harcıyoruz ve işin en kötüsü bunu sorgulamıyoruz bile. Sorgulamak aklımıza gelmezken, sorgulayan birileri çıkınca ve toplum şartlanmalarından farklı bir şeyler söylediğinde onu hemen ka

HAYATA DÖNÜŞ’ ÜN FİLMİ, GRUP YORUM’ DAN…

Image
Kurulduğundan bu yana muhalif duyarlılığı, hak ve özgürlük mücadelesini müziğiyle anlatan, insan hakları ihlallerine karşı duruşuyla Anadolu’nun ve halkların sesi olan Grup Yorum, sesini şimdi de beyazperdede duyurmaya hazırlanıyor. 27 yıldır müziğiyle “umudun sesi” olan ve düzenlediği halk konserleriyle 350 bin kişiyi bir araya getirmeyi başaran, 21 albüm ile 2 milyondan fazla albüm satışına ulaşan Grup Yorum, cesur ve mücadeleci ruhunu sinemaya aktarıyor. Konuşulmayanı konuşturan, unutturulmak isteneni hatırlatan Grup Yorum,  geliştirdiği film projesinde, zulmün en ağırının uygulandığı ama bunun karşısında inancın ve yaratıcılığın da en yoğun olduğu F tipi hapishanelerini anlatıyor.  Bu proje unutturulmaya çalışılan yaşanmışlığı cesurca ve tüm gerçekliğiyle ilk kez gözler önüne serecek. F Tipi hapishaneler, 19 Aralık 2000′de devrimci tutsakların kaldığı tüm hapishanelere aynı anda yapılan operasyonla açılmıştı. Bu öyle bir operasyondu ki adına “Hayata Dönüş” denilmiş ama son